Günlük Gelişmeler

TİSK’in Orta Vadeli Program İçin Talepleri

Türkiye’nin 2025 – 2027 yıllarına ilişkin hedeflerine yönelik Orta Vadeli Program için geçen yıl olduğu gibi bu yıl da iş dünyasının ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile toplantılar yapılıyor. Bu kapsamda, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve beraberindeki TİSK heyeti ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde toplantı yapıldı.

TİSK taleplerini sıraladı:

• Yeni nesil çalışma modellerinin geliştirilmesi ve başlanan kapsamlı mevzuat çalışmasının hızlıca yasalaşması.

• İşverene sağlanan ve istihdamı destekleyen başta 5 puanlık SGK prim desteği olmak üzere teşviklerin devam etmesi.

• Kayıt dışı istihdam ile mücadelede kararlılıkla adımlar atılarak devletin, çalışanın, işverenin birlikte fayda sağlaması ve kayıtlı istihdamın teşvik edilmesi.

• Kayıtlı, örgütlü, çalışanına ve devlete olan sorumluluklarını eksiksiz yerine getiren, çalışanını iş kazasına maruz bırakmayan işletmeler için Beyaz Bayrak uygulamasının hızlıca hayata geçirilmesi.

• Yapay zeka ekosisteminin güçlendirilmesi ve YZ kamu-özel sektör iş birliği platformunun kurulması.

• İklim Kanunu’nun ve Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi’nin en hızlı şekilde hayata geçirilmesi ve elde edilecek kaynağın sanayinin dönüşüm yatırımlarında kullanılması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması.

• Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri arasında içtihat birliğinin sağlanması ve zaman aşımı süresinin 1 yıla indirilmesi.

İTO’dan Enflasyon Muhasebesi Eleştirisi: Vergi Yükü İşletmeleri Sıkıntıya Sokacak

Türkiye’deki işletmelerinin yaklaşık %40’ını temsil eden İstanbul Ticaret Odası’nın Başkanı Şekib Avdagiç, 2024 yılı ikinci dönem enflasyon muhasebesinin firmaları olumsuz etkilediğini belirterek, “Devam eden yatırımlar için enflasyon muhasebesi yapılarak vergi doğuyor. Bu, işletmeleri finansal açıdan zora sokacak bir durum. Şirketlerin başkaca gelirleri yoksa, yapılan yatırımdan kaynaklanan ve enflasyon muhasebesi sonucu oluşacak verginin doğmaması gerekir. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bir tebliğ ile bu konuya açıklık getirmesi isabetli olacaktır” ifadelerini kullandı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden Çalışan Annelere Özel Hak

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, TÜM BEL-SEN İzmir Şubesi ile 6 bin 150 memur ve sözleşmeli memuru kapsayan toplu iş sözleşmesini imzaladı. Sözleşme kapsamında 17 bin TL Sosyal Denge Tazminatı’nda uzlaşma sağlanırken çalışan anneler için özel sosyal hak sağlandı.

1 Nisan 2024 tarihi ile 31 Aralık 2025 tarihleri arasını kapsayan Toplu İş Sözleşmesi kapsamında 17 bin TL’lik Sosyal Denge Tazminatı’nda mutabakat sağlandı. Mevcut kazanılmış tüm sosyal haklarının devam edeceği sözleşmeye, 10 yaş altı çocuk sahibi annelerin çalışma saatleriyle ilgili düzenleme kararı alındı. Yeni sosyal hakla 10 yaş altı çocuğu olan kadın çalışanlar, mesaiye sabah 1 saat geç gelip akşam 1 saat erken çıkabilecek.

Unilever, Çevresel Etkisini Azaltmak İçin Yeni Sürdürülebilirlik Stratejileri Benimsiyor

Unilever, ürünlerinin çevresel etkisini azaltma konusunda yeni adımlar atıyor. Şirket, her gün 3,4 milyardan fazla tüketiciye ulaşıyor ve bu süreçte önemli miktarda karbondioksit açığa çıkıyor. CEO Hein Schumacher, sürdürülebilirlik hedeflerine odaklanacaklarını ve bu alanda öncü rol üstleneceklerini belirtti.

Unilever, plastik kullanımını azaltmayı ve plastik kirliliğini önlemeyi hedefliyor. “TRANSFORM” girişimi, yenilikçi ambalaj teknolojilerini test ediyor ve yeniden doldurulabilir ambalajlara geçiş yapmayı planlıyor. Ayrıca, Econic Technologies ile işbirliği yaparak karbondioksiti yakalama ve bunu ürün ambalajlarında kullanma çalışmalarını sürdürüyor.

Unilever, sera gazı emisyonlarının %60’ının içerik ve hammaddelerden kaynaklandığını belirtiyor ve fosil yakıtlardan bağımsız alternatifler arayışında. 2024’te karbondioksit yakalama sürecini kullanan poliüretan ambalajlı ürünler piyasaya sürülecek. Sürdürülebilirlik sorumlusu Rebecca Marmot, tedarik zincirinde yenilenebilir hammaddelere geçişi hızlandırmanın önemini vurguladı.

ILO ve Dünya Bankası: Latin Amerika’da Kadınlar ve Gençler Yapay Zeka Tehdidiyle Karşı Karşıya

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Dünya Bankası (IMO) tarafından hazırlanan bir raporda, Latin Amerika ve Karayipler’deki işlerin %2 ile %5’inin yapay zeka tehdidi altında olduğu ve tam otomatik olma riski altında olduğu belirtildi.

Araştırmaya göre, kayıtlı sektörlerdeki kadınlar ve genç işçiler, görevlerinin üretken yapay zeka tarafından yapılması konusunda daha büyük risklerle karşı karşıya, bu da yaygın kayıt dışı ekonomideki düşük ücretli işler nedeniyle zaten dünyanın en eşitsiz bölgelerinden birinde işçiler için potansiyel bir yük.

Raporda, “dijital altyapıdaki boşluklar ve diğer eşitsizlikler, üretken yapay zekanın bölgedeki potansiyel etkilerini engelleyebilir” denildi.

Verilere göre, genel olarak, Latin Amerika ve Karayipler’deki işlerin %26 ile %38’i üretken yapay zekaya maruz kalabilir ve bundan bir şekilde etkilenebilir.

Öte yandan araştırma, özellikle kentsel, eğitim ve resmi sektörlerde ve yüksek gelirliler arasında işlerin %8 ile %14’ünün verimliliğini artırabileceği için yapay zekanın getirebileceği faydalar da olduğunu belirtti.

Cisco Çalışanlarının %7’sini İşten Çıkarıyor

ABD merkezli ağ teknolojileri şirketi Cisco, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) yaptığı bildirimde, önemli büyüme fırsatlarına yatırım yapılması ve daha fazla verimlilik sağlanmasına olanak tanıyacak yeniden yapılandırma planını açıkladı.

Bu planın şirketin küresel iş gücünün yaklaşık %7’sini etkilemesinin beklendiği belirtilen bildirimde, kıdem ve fesih tazminatı gibi kalemler nedeniyle yaklaşık 1 milyar dolar gider tahmin edildiği kaydedildi.

Cisco, Şubat ayında da organizasyonu düzenlemek ve temel öncelikli alanlara daha fazla yatırım yapılmasını sağlamak üzere bir yeniden yapılanma planı açıklamıştı. Bu organizasyonel değişikliklerden şirketin küresel iş gücünün yaklaşık %5’inin etkileneceği ifade edilmişti.

FTC’nin Rekabet Etmeme Anlaşmalarına Getirdiği Yasaklara İtiraz

New York Federal Hükümeti, çalışanların işten ayrıldıktan sonra rakip bir şirkette çalışmasını kolaylaştırmak istiyor. Ancak bazı şirketler, Federal Ticaret Komisyonu (FTC) tarafından oluşturulan yeni kuralın, ticari sırları ve çalışanlara yapılan yatırımları korumayı zorlaştıracağını belirtiyor.

Federal Ticaret Komisyonu’nun, çalışanların işten ayrıldıktan sonra rakip şirketlerde çalışmasını engelleyen rekabet yasaklarını yasaklama kararının ardından en az üç şirket FTC’ye dava açtı. Bu davalar şu anda Florida, Pennsylvania ve Texas’ta devam ediyor ve konu ABD Yüksek Mahkemesi’ne kadar gidebilir. Texas’taki hakimin, 30 Ağustos’a kadar veya öncesinde duruşma yapılmadan davayı karara bağlaması bekleniyor. Pennsylvania’da ise ATS Tree Services’ın bu ay içinde özet karar talebinde bulunması bekleniyor. Farklı mahkeme kararlarının ortaya çıkması ve kaybeden tarafların temyiz başvurusu yapmasıyla, gözlemciler bu meselenin ABD Yüksek Mahkemesi’ne kadar yükselebileceğini öngörüyor.

X (Twitter), İşten Çıkarılan Çalışana 550 Bin Euro Tazminat Ödeyecek

Twitter, yeni adıyla X, İrlanda ofisindeki kıdemli çalışanı Gary Rooney’e 550 bin Euro tazminat ödeyecek. Rooney, Elon Musk’ın “aşırı sıkı çalışacaksınız” başlıklı e-postasına yanıt vermediği için işten çıkarıldı ve bu kararın haksız olduğunu belirterek dava açtı. Musk, çalışanlardan yeni Twitter’a katılmak için “evet” linkine tıklamalarını istemişti. Linke tıklamayanlara üç aylık kıdem tazminatı ödenecek belirtilmişti. Rooney bu linke tıklamadığı için işten çıkarıldığını iddia etti. İrlanda İşyeri İlişkileri Komisyonu, verilen 24 saatlik sürenin makul bildirim süresi olmadığını belirterek, Twitter’a tazminat ödemesi kararını onayladı.

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması Direktifi

7 Ağustos 2024 tarihinde Avrupa Komisyonu, Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması Direktifi’ne (CSRD) uyuma rehberlik etmek üzere sıkça sorulan soruları yayımladı.

• Belge, şirketlerin kullanması gereken Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarını  belirleyen CSRD’nin kapsamını, CSRD’den muafiyetleri ve CSRD raporlaması için biçimlendirme gerekliliklerini kapsıyor.

• Denetim ve cezalar açısından CSRD’nin önceden var olan AB denetim rejimine herhangi bir değişiklik getirmediğini yararlı bir şekilde açıklığa kavuşturuluyor. Bu nedenle CSRD raporları, kapsam dahilindeki şirketlerin yönetim raporları için yürürlükte olan mevcut ulusal düzenleyici rejime tabi olacak.

• Ayrıca CSRD raporlaması için güvence gerekliliğini de kapsıyor ve denetçiler için onay ve eğitim gereklilikleri ile bağımsız güvence hizmeti sağlayıcıları için akreditasyon gereklilikleri hakkında rehberlik sağlıyor.

Liderlik, Yönetişim ve Etik Yapay Zeka ile İlgili Çalışan Kararları

Deloitte tarafından yayınlanan rapora göre, kuruluşlar teknolojinin etik kullanımını ve geliştirilmesini sağlamaya çalıştıkça, işyerlerinde yapay zeka ile ilgili yeni roller ortaya çıkıyor.

• Yapay Zeka Araştırmacısı rolü kuruluşların %59’u şu anda bu rol için işe alım yapıyor veya işe almayı planlıyor, bunu Politika Analisti Rolü (%53) ve Yapay Zeka Uyumluluk Yöneticisi (%50) takip ediyor.

• Yönetici seviyesindeki kişilerin %77’si, çalışanlarının yapay zekanın etik kullanımıyla ilgili kararları kendi başlarına verebileceklerini kabul ediyor. Ancak uygulamada, liderler daha sık karar verici rolünde bulunuyor; katılımcıların sadece %24’ü profesyonellerin organizasyonlarındaki yapay zeka kullanımı hakkında bağımsız karar verebildiğini belirtiyor.

• Organizasyonlarının etik yapay zeka yönetişim yapıları hakkında ne tür uygulamalar yaptıkları sorulduğunda, etik temelli eğitimler sağlamak en yaygın yanıt oldu: Katılımcıların %76’sı şirketlerinin çalışanlarına etik yapay zeka eğitimleri sunduğunu, %63’ü ise şirketlerinin yönetim kurulu üyelerine etik yapay zeka eğitimleri verdiğini belirtti.

• Eğitim, yönetişim uygulamalarında en yaygın uygulama olarak öne çıktı ve etik yapay zeka inceleme komiteleri (%46), risk yönetimi çerçeveleri (%44) ve uyum standartları (%24) gibi diğer yapılar önünde lider konumda.

• Etik yapay zeka karar verme gerektiren yeni roller için profesyonel bulma, çekme ve eğitme konusunda liderler, öncelikli olarak iç eğitim/yetenek geliştirme programlarına (%68) yöneliyor. Ancak, %62’si hâlâ geleneksel dış işe alım kanallarını (örneğin, deneyimli işe alımlar) kullanarak doğru kişileri bulmaya çalışıyor. Katılımcıların %53’ü, daha az geleneksel dış işe alım kanalları (örneğin, beceri bazlı işe alımlar ve dört yıllık diplomaya sahip olmayan başvuru sahiplerini arama) aracılığıyla da işe alım yapıyor.

Yargıtay: İhbar Tazminatı Ödeme Yükümlülüğü Fesih Bildirimi Şartına Uymayan Taraftadır

İş sözleşmesinin önce işçi tarafından bildirimli olarak feshedildiği, ardından bildirim süresi içinde yine işçi tarafından işyerinin terk edildiği ve bildirim süresine uyulmadığı, bildirim süresine uymadan işyerini terk eden işçinin usulsüz fesihte bulunduğu anlaşılmakla; işverenin daha sonra devamsızlık sebebi ile yaptığı fesih bildirimine değer verilemez.
İş sözleşmesinin işçi tarafından feshedildiği kabul edilerek davacı işverenin ihbar tazminatı talebi hakkında bir değerlendirme yapılması gerekirken, iş sözleşmesinin işverence feshedildiği ve iş sözleşmesini fesheden tarafın ihbar tazminatına hak kazanamadığı sonucuna ulaşılması hatalı olup kararın, kanun yararına bozulması gerekmiştir.

9. Hukuk Dairesi Esas: 2024/5595 Karar: 2024/8046, Tarih: 09.05.2024

Avusturya Yüksek Mahkemesi: Şirket Aracındaki İzinsiz GPS Takibi Manevi Tazminat Getirir

Avusturya Yüksek Mahkemesi (OGH), bir işverenin şirket sözleşmesi veya ilgili çalışanın izni olmaksızın şirket araçlarına GPS konumlandırma sistemi kurması ve kullanması halinde, bu durumun ilgili çalışanın tazminat davası açmasına yol açabileceğini belirtmektedir.

İşveren, çalışanının (davacı) şirket aracı kullanımını GPS izleme sistemi ile, çalışanın izni veya bir şirket anlaşması olmadan takip etti. Bu sistem, aracın GPS verilerini sürekli olarak iletebiliyor, akü seviyesini izleyebiliyor ve kontağın açıldığını tespit edebiliyordu. Davalı işveren, çalışanın hem çalışma saatlerinde hem de boş zamanlarında aracı nasıl kullandığını izledi. Birçok yönetici, bu GPS verilerini internet üzerinden diledikleri zaman görüntüleyebiliyordu. Şirket içinde bir işçi temsilciliği olmadığı için, bu izleme sistemiyle ilgili herhangi bir şirket anlaşması da yapılmamıştı. Çalışanın, boş zamanlarındaki GPS takibine son verilmesi talebi, işveren tarafından defalarca göz ardı edildi. Bu izleme, çalışanın özel hayatını kontrol altına almakta ve rahatsızlık vermekteydi, bu yüzden çalışan, tatillerde şirket aracını kullanmamayı tercih etti. Yüksek Mahkeme, alt mahkemelerin kararını onaylayarak, izinsiz GPS takibi nedeniyle çalışana toplamda 2.400 EUR (yaklaşık400 EUR/ay) manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Mahkeme, GPS izleme sisteminin çalışanların özel yaşamlarını kontrol etmesi nedeniyle insan onurunu zedelediğini ve Avusturya İstihdam Kanunu ve İş Sözleşmesi Kanunu’na göre bu tür bir kontrolün ancak bir şirket anlaşması veya bireysel çalışan izni ile mümkün olabileceğini belirtti. Çalışanın özel hayatının ihlali, Avusturya Medeni Kanunu uyarınca manevi tazminat hakkı doğurdu.

Avusturya Yüksek Mahkemesi, 9 ObA 120/19s,Karar Tarihi: 22.01.2020

Rekabet Kurulu Kararı

Hamzaoğlu Kimya San. ve Tic. AŞ’nin alıcılarının yeniden satış fiyatını belirlemek suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiği iddiasına yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı.

Rekabet Kurulunca dosyanın 01.08.2024 tarihinde müzakeresi sonucunda Hamzaoğlu Kimya San. ve Tic. AŞ’nin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiğine, dolayısıyla söz konusu teşebbüse idari para cezası verilmesine karar verilmiştir.

01.08.2024 Tarihli, 24-32/757-318 Sayılı Karar

SORU: İbranamelerin geçerlilik koşulları nelerdir?

CEVAP: İbranamenin geçerlilik koşulları Borçlar Kanunu’nda yer alıyor. Buna göre “İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür.” Dolayısıyla;

• Yazılı olmalıdır.

• Sözleşme sona erdikten sonra en az 1 aylık süre geçmiş olmalıdır.

• İbra konusu alacak türü ve miktar belirtilmelidir.

• Ödeme noksansız ve banka aracılığıyla yapılmalıdır.

Bunu Biliyor Muydunuz?

İşsizlik Ödeneği
Sigortalı işsizlere yasada belirtilen şartları taşımaları halinde işsiz kaldıkları dönem için belirli süre ve miktarda yapılan ödemedir.

İşsizlik Ödeneğinden Yararlanma Koşulları

• Kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalmak,

• Hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olmak,

• Hizmet akdinin feshinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olmak,

• Hizmet akdinin feshinden sonraki 30gün içinde en yakın İŞKUR birimine şahsen ya da elektronik ortamda başvurmak.

İşsizlik Ödeneğine Başvuru

• Hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içinde en yakın İŞKUR birimine başvurmak gerekmektedir.

İşsizlik Ödeneğinin Süresi
Hizmet akdinin feshinden önceki son üç yıl içinde;

• 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün,

• 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün,

• 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün.