06.09.2024 

06.09.2024 – Orta Vadeli Program Açıklandı

Günlük Gelişmeler

ÇALIŞMA HAYATI

2025-2027 Dönemi Orta Vadeli Program Açıklandı

2025-2027 dönemi için temel makroekonomik hedeflerin yer aldığı Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, programın amacının enflasyonu tek haneye düşürmek, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı artırmak ve gelirin adil dağılımını sağlamak olduğunu belirtti.


Enflasyon hedefleri revize edilerek 2024 için %41,5, 2025 için %17,6 ve 2026 için %9,7 olarak belirlendi. 2027 için hedef %7 olarak öngörülüyor. Büyüme tahminleri ise 2024’te %3,5, 2025’te %4, 2026’da %4,5 ve 2027’de %5 olarak açıklandı.


İşsizlik oranları 2024’te %9,3, 2025’te %9,6, 2026’da %9,2 ve 2027’de %8,8 olarak hedeflendi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, enflasyonu düşürme çabalarının geçici bir yavaşlama yaratabileceğini, ancak sürdürülebilir büyüme ve kalıcı refah için bu sürecin önemli olduğunu vurguladı.


Ekonomik büyüme beklentisi %4,0’ten %3,5’e indirilirken, 2025 beklentisi %4,5’ten %4,0’e, 2026 beklentisi %5,0’ten %4,5’e indirildi, 2027 beklentisi ise %5,0 oldu.


Programda 2024 yılı kişi başına düşen/GSYH beklentisi 15.551 dolar, 2025 beklentisi 17.028 dolar, 2026 beklentisi 18.990 dolar, 2027 beklentisi ise 20.420 dolar olarak belirlendi.

OVP Döneminde Önceliklendirilecek Reform Alanları

Türkiye’nin ekonomi reformları çerçevesinde, Ar-Ge ve Yenilikçilik Kapasitesinin Geliştirilmesi, yüksek katma değerli üretimi artırmayı ve teknoloji odaklı bir büyüme modeline geçişi hızlandırmayı amaçlıyor. Bu hedefle Ar-Ge yatırımları ve yenilikçi projeler desteklenecek, böylece Türkiye’nin rekabet gücü artacak.

Yeşil ve Dijital Ekonomiye Geçişe Yönelik Teknolojik Dönüşüm, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda çevre dostu üretim yöntemlerinin ve dijitalleşmenin yaygınlaştırılmasını hedefliyor. Bu adımlar hem çevresel sürdürülebilirliği hem de ekonomik verimliliği artıracak.

Ayrıca, Beşeri Sermayenin Güçlendirilmesi ve İşgücü Piyasasının Etkinleştirilmesi ile iş gücünün niteliği artırılacak ve istihdam oranları yükselecek. Eğitim ve beceri geliştirme programlarına yatırım yapılarak iş gücü geleceğin ihtiyaçlarına hazırlanacak.

İş ve Yatırım Ortamının İyileştirilmesi ise, iş yapma kolaylığını artırmayı, yatırımcı dostu politikaları sürdürmeyi ve bürokrasiyi azaltmayı amaçlıyor.

Ekonomide Kayıt Dışılığın Azaltılması ile haksız rekabeti engelleme, vergi tabanını genişletme ve kamu gelirlerini artırma hedefleniyor.

ILO 2024 Dünya İstihdam ve Sosyal Görünüm Raporunu Güncelledi

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) “2024 Dünya İstihdam ve Sosyal Görünüm” raporunu güncelledi. Raporda;

  • Küresel iş gücü gelir payının 2019-2022 arasında 0,6 puan düşerek uzun süredir devam eden düşüş eğilimini sürdürdüğü belirtildi.

  • İşçilerin küresel gelirden aldıkları payın son 20 yılda önemli ölçüde azaldığı ifade edildi.

  • Küresel iş gücü gelir payının 2004’ten beri 1,6 puan düştüğü aktarılarak, bu düşüşün puan olarak düşük görünse de bu yıl işgücü gelirinde yıllık 2,4 trilyon dolarlık bir açığa denk geldiği ifade edildi.

  • “Covid-19 pandemisi, özellikle sermaye gelirinin en zenginler arasında giderek daha fazla yoğunlaşması nedeniyle mevcut eşitsizlikleri artırmış ve ülkeler içinde ve arasında eşitsizliği azaltmaya odaklanan 10 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefine  ulaşma çabalarını baltalamıştır” değerlendirmesi yapıldı.

  • İşçilerin şu anda küresel gelirin sadece %52,3’ünü aldığı, sermaye gelirinin ise küresel gelirin gerisini oluşturduğu aktarılan raporda, teknolojik ilerlemenin iş gücü gelir payındaki düşüşte etkili olduğu kaydedildi.

  • Son aylarda yapay zeka ivmesinin eşitsizliği daha da derinleştirme riski taşıdığına yer verilerek, “Tarihsel kalıplar devam ederse, ilgili çok çeşitli alanlarda daha güçlü bir politika tepkisi olmadığı takdirde, üretken yapay zeka alanındaki son gelişmeler iş gücü geliri payı üzerinde daha fazla aşağı yönlü baskı oluşturabilir” uyarısında bulunuldu.

  • İstihdam, eğitim ve öğretimde yer almayan gençlerin süregelen sorununa da dikkat çekilerek, bu gençlerin oranının 2015’teki %21,3’ten 2024’te %20,4’e indiği belirtildi.

ULUSLARARASI İŞGÜCÜ

Almanya’da Geç Emekliliği Teşvik Edecek Emeklilik Reformu

Almanya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı açıklamasına göre, Bakanlar Kurulu, ekonomide büyümeyi artıracak önlemlerin bir parçası olarak daha geç emekliliği teşvik edecek emeklilik reformunu da onayladı.

Reform kapsamında, emeklilik başlangıcını erteleyen ve en az 12 ay boyunca istihdam edilen herkes, kaybedilen emeklilik ödemelerine eşdeğer bir defaya mahsus ödeme alacak.

2030’da Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip olacak Almanya’da istihdam edilen nüfusun 2010’a kıyasla 6,3 milyon kişi azalacağı tahmin ediliyor.

Ülkede şu anda ortalama 65,8 olan yasal emeklilik yaşının 2031’de 67’ye çıkarılması planlanıyor.

ABD Ekonomisinde Durgunluk Sinyalleri: Faaliyetler Yatay veya Azaldı

ABD Merkez Bankası (Fed) tarafından yayımlanan Bej Kitap raporunda, son haftalarda ülke genelinde ekonomik faaliyetin yavaşladığı ve fiyatlarda ılımlı artışlar yaşandığı belirtiliyor. Fed’in 12 şubesinin analizlerine dayanan raporda, ekonomik faaliyetin 3 bölgede hafif artarken, 9 bölgede yatay veya azalan bir seyir izlediği ifade ediliyor. Bu durum, bir önceki rapor dönemine göre ekonomik faaliyetinde durgunluk veya gerileme yaşayan bölge sayısının artmasıyla dikkat çekiyor.

Raporda, istihdam seviyelerinin genel olarak sabit kaldığı ve işten çıkarmaların nadir olduğu, buna karşın ücret artışlarının ılımlı olduğu vurgulanıyor. Üretim faaliyetlerinin birçok bölgede azaldığı belirtilirken, ekonomik faaliyetlerin gelecek aylarda ya sabit kalması ya da hafif bir iyileşme göstermesi beklentisi dile getiriliyor. Ancak 3 bölgede hafif bir düşüş öngörülüyor.

Fiyat artışlarının genel olarak ılımlı olduğu vurgulanırken, gelecek aylarda fiyat ve maliyet baskılarının sabit kalmasının veya azalmasının beklendiği kaydediliyor.

İsveçli Telekom Devi Telia, Yeniden Yapılanma Planında 3.000 Kişiyi İşten Çıkaracak

İskandinav ve Baltık ülkelerinde telekom hizmetleri sunmanın yanı sıra TV kanalları işleten Telia şirketi, yıllık maliyetleri 2,6 milyar İsveç kronu (253 milyon dolar) azaltma planları kapsamında iş gücünün yaklaşık %15’ini azaltmayı hedefliyor. Telia, yaptığı açıklamada, bu adımın şirketin uzun vadeli başarısı için gerekli olduğunu belirtti.

Medya işindeki reklam satışlarının düşmesi, enflasyonun vurduğu şirketlerin reklam harcamalarını azaltması gibi zorluklarla karşılaşıyor.

CEO Patrik Hofbauer, işten çıkarmaların zor bir karar olduğunu, ancak şirketin uzun vadeli başarısını sağlamak için gerekli olduğunu söyledi. 3.000 işten çıkarmanın hedeflendiği, bunlardan yaklaşık 1.400’ünün İsveç’te gerçekleşeceği belirtildi.

Telia, 2021 yılında başlattığı çok yıllık yeniden yapılanma planı kapsamında, personel azaltımı, varlık satışı ve operasyonların sadeleştirilmesi gibi adımlarla maliyetleri 2025’e kadar düşürmeyi planlıyor. CEO Hofbauer, operasyon modelinde değişikliğe gittiklerini ve daha hızlı karar alma süreçleriyle ticari uygulamaları hızlandırmayı amaçladıklarını belirtti.

Telia, işten çıkarmaları 1 Aralık’a kadar tamamlamayı planlıyor.

EHRC, Ultra Electronics’e Cinsiyet Ücret Farkı Raporlaması İçin Yasal Yaptırım Uyarısı Verdi

İngiltere merkezli savunma ve güvenlik teknolojisi şirketi Ultra Electronics, 2023-2024 cinsiyet ücret farkı verilerini bildirme yükümlülüklerini yerine getirmedikleri için Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonu (EHRC) tarafından uyarılan kuruluşlar arasında yer aldı. Bu kuruluşların, ücret farklarını raporlamamaları halinde cinsiyetler arasındaki potansiyel ücret eşitsizliklerini değerlendirme ve olası ayrımcılığı tespit etme imkanı ortadan kalkmaktadır. EHRC, bu verileri raporlamayan şirketlere yasal yaptırımlar uygulanacağını ve verilerin sunulmaması durumunda sınırsız para cezalarıyla karşılaşabileceklerini belirtti.

ARAŞTIRMA

FlexJobs 2024 Finansal Nabız Raporu

Emeklilik İçin Birikim Durumu

  • FlexJobs’un 2024 raporuna göre, ABD’li çalışanların %35’i emeklilik için henüz birikim yapmıyor, ancak %20’si yakında başlamayı planlıyor. Emeklilik için birikim yapanlar arasında erkeklerin %61’i ve kadınların %52’si düzenli olarak tasarruf ettiklerini belirtiyor.


Nesiller Arası Karşılaştırma

  • Baby boomer’ların %61’i emeklilik için birikim yaptığını söylerken, Y kuşağında bu oran %46. Y kuşağının %26’sı ise birikime başlamayı planladığını ifade ediyor.


İlk İşlerde Başlangıç Maaşı Algısı

  • Ankete katılanların %23’ü ilk işlerinde 24,999 dolar veya daha az bir maaşı kabul edebileceğini belirtirken, %49’u 40,000 ila 59,999 dolar arasındaki bir maaşı gerçekçi buluyor. Nesiller arasında ise baby boomer’ların %27’si bu aralığı kabul edilebilir bir başlangıç maaşı olarak görüyor.


Rapor,
çalışanların emeklilik birikimi ve başlangıç maaşları konusundaki tutumlarını ve beklentilerini ortaya koyuyor. Emeklilik için birikim yapmayan önemli bir kesim bulunurken, maaş beklentileri nesiller arasında farklılık gösteriyor.

YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI

Yargı Kararları

Raporlar Arasında Boşluk Olduğunda Haklı Fesih Olmaz

Özet: Rapor süresinin toplamı davacı işçinin ihbar süresine ilave 6 haftayı aşsa da raporların arasında boşluk bulunması halinde haklı nedenle fesih olmaz.

Davacının raporlarının süresinin toplamı İş Kanunu’nun 25/1 maddesinde gösterilen davacı işçinin ihbar süresine ilave 6 haftayı aşmakla birlikte dairemiz uygulamasına göre bu raporların kesintisiz olması yani ardışık olması veya tek bir raporda yasada öngörülen sürenin aşılması halinde bu maddeye göre işverenin haklı fesih imkanı mevcut olup
somut olayda rapor süresinin toplamı davacı işçinin ihbar süresine ilave 6 haftayı aşsa da raporların arasında boşluk bulunup ardışık olmadığından İş Kanunu’nun 25/1 maddesindeki fesih şartları oluşmamıştır. Diğer taraftan davacının sık rapor aldığı ve bu durumun işyerinde olumsuzluklara yol açtığı da sabittir.
Yine dairemiz uygulamasına göre, rapor süresi toplamının davacı işçinin ihbar süresine ilave 6 haftayı aştığını tespit eden ve bu nedenle fesih bakımından İş Kanunu’nun 25/1-b maddesindeki şartların oluştuğunu düşünen işverenin haklı fesih yaptığı düşüncesiyle feshi savunma almadan yapması da feshin geçersizliğine etki etmez.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 25.11.2019 T, 2019/3462 E, 2019/20852.

Kanada Yüksek Mahkemesi: Uzaktan Çalışma Grev ve Lokavt Kapsamında Değerlendirilemez

Kanada İş Kanunu’nda, bir grev veya lokavt sırasında, işverenin, grevdeki ya da lokavttaki çalışanların görevlerini yerine getirmek için aynı işyerinde çalıştırdığı başka bir çalışanın hizmetlerinden yararlanması yasaktır. Ancak, işverenin, evden çalışan (işyeri dışından) bir çalışanın hizmetlerini kullanarak grevdeki ya da lokavttaki çalışanların görevlerini yerine getirip getiremeyeceği sorusu önemlidir.
Kanada Yüksek Mahkemesi, işverenin grev veya lokavt durumunda uzaktan çalışan bir çalışanı görevlerini yerine getirmek için kullanmasının yasal olup olmadığını değerlendirdi. Mahkeme,

İş Kanunu kapsamındaki işyeri kavramının evden çalışan çalışanları kapsamayacağını ve kanundaki “kuruluş” kavramının yalnızca işyerinin fiziksel sınırlarını kapsadığına karar vererek, uzaktan çalışma bu kapsamda değerlendirilemeyeceğine hükmetti. İdari İş Mahkemesi’nin kararını bozarak, uzaktan çalışanların evlerinin işyeri olarak kabul edilmemesi gerektiğine vurgu yaptı ve davayı yeniden değerlendirilmek üzere İdari İş Mahkemesi’ne geri gönderdi.

GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ

Günün Sorusu

SORU:  Çalışanlarımızdan birinin engel oranı %46’dan %26’ya düşmüştür. Bu durumda, engel oranı %40’ın altına indiği için 14857 sayılı engelli kanun türünde bildirime devam edebilir miyiz? Yoksa engel oranı %40’ın altına düştüğünde bu kişiyi 5510 sayılı kanun kapsamında mı bildirmeliyiz?

CEVAP: Engelli istihdamı için (14857 kanun türü bildirimi) engel oranının en az %40 olması gerekmektedir. Burada da kişi artık engelli niteliğini kaybetmiş, bu sebeple hem kontenjandan düşecek hem de farklı uygun bir teşvik türünden (5510, 6111vb. şartlara göre) bildirilmesi gerekecektir.

Kişi engelli statüsünden çıktığı için, eğer açığınız oluştuysa engelli istihdamı başvurusunda bulunmanızı öneririz.

KISA BİLGİ

Bunu Biliyor Muydunuz?

Banka Promosyonları

  • Bankalar tarafından ödenen bu promosyonun kurumlara veya ücretlilere dağıtılması veyahut promosyonların ücretlilere dağıtılmaksızın işverenlere verilmesi Gelir Vergisi, Katma Değer Vergisi, Damga Vergisi, Veraset ve İntikal Vergisi açısından farklı sonuçlar doğurmaktadır.

  • Banka promosyonlarının işçiye doğrudan banka üzerinden ya da gelir kaydedilmeden işveren tarafından ödenmesi halinde ücret olarak tanımlanıp vergilendirilmesi ve SGK primine tabi tutulması mümkün değildir.

  • Nitekim Gelir İdaresi Başkanlığı’nın özelgesinde;

    • 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu madde 61’e göre; çalışanlara yapılan bu türden ödemelerin ücret olarak değerlendirilmesinin ve Gelir Vergisine tabi tutulmasının mümkün olmadığını,

    • Damga vergisi açısından 488 sayılı DVK/1’e göre; promosyon ödemesi nedeniyle düzenlenecek kağıtların damga vergisine tabi tutulmaması gerektiğini,

    • KDV açısından da çalışana yapılacak ödemelerin vergiye tabii olmayacağını belirtmiştir.







This email was sent to << Test Email Address >>
why did I get this?    unsubscribe from this list    update subscription preferences
Consulta · Kore Şehitleri Caddesi Üsteğmen Mehmet Gönenç Sokak · İstanbul 34394 · Turkiye

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir