27.09.2024 – Kıbrıs’ta “Uzaktan İşveren” Uygulaması

Günlük Gelişmeler

ÇALIŞMA HAYATI

Yükseköğretim Beyin Göçü İstatistikleri, 2021-2023

TÜİK verilerine göre, yükseköğretim mezunlarının beyin göçü oranı 2015 yılında %1,6 iken, 2023 yılında %2,0 oldu. En yüksek beyin göçü veren bölüm %18 ile moleküler biyoloji ve genetik olurken, en çok göç edilen iki ülke ise ABD ve Almanya oldu.

Türkiye-İspanya Arasında Sosyal Güvenlik ve Ticaret İşbirliği Adımları

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, İspanya Çalışma ve Sosyal Ekonomi Bakanı Yolanda Díaz Pérez’in davetlisi olarak İspanya’yı ziyaret etti. İspanya Krallığı İçerme, Sosyal Güvenlik ve Göç Bakanı Elma Saíz Delgado ile de görüşmelerde bulundu. Görüşmelerde, iki ülke arasındaki işbirliğini güçlendirme ve sosyal güvenlik alanında daha ileri adımlar atma konusu ele alındı. Işıkhan, iki ülkenin sosyal güvenlik sistemlerini karşılaştırarak, kapsamlı bir sosyal güvenlik anlaşması yapılmasının önemini vurguladı. Ayrıca Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefini ve bu süreçte İspanya’nın desteğini önemsediğini belirtti. Görüşmelerde, Türkiye-İspanya arasındaki ticaret hacminin artırılması ve işbirliği anlaşmalarının geliştirilmesi konuları da ele alındı.

Vergi Usul Kanunu Tebliği ile İFM Şirketlerine Yabancı Para İle Defter Tutma Hakkı

26/09/2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile İstanbul Finans Merkezi’nde faaliyet gösteren şirketlerin 2025 hesap döneminden itibaren defterlerini ve belgelerini Türk Lirası yerine yabancı para birimi cinsinden tutma ve düzenleme imkanı getirilmiştir.
Bu düzenleme, İstanbul Finans Merkezi Kanunu’na dayandırılmış olup yabancı para birimiyle defter tutma izni almak isteyenlerin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi daireleri aracılığıyla Bakanlığa başvuru yapmaları gerekmektedir.
Katılımcıların belirli şartlar altında yabancı para birimiyle defter tutma ve beyannamelerini Türk Lirası’na ya da yabancı paraya çevrilmesinde izlemesi gereken usuller Tebliğ’de ayrıntılı olarak yer almaktadır.

İstanbul Sanayi Odası’ndan Sanayi Ve Girişimcilik Ekosistemine Yönelik Dev Adım

İstanbul Sanayi Odası (İSO), Türk sanayisinin dönüşümünü desteklemek için iki yeni proje başlattı. İlk proje, sanayinin küresel trendlere uyum yeteneğini ölçmeyi hedefleyen “İSO Yeni Nesil Sanayi Hazırlık Endeksi”, ikinci proje ise yeşil ve dijital dönüşüme odaklanacak 25 milyon dolar büyüklüğünde “İSO KOZA Girişim Sermayesi Yatırım Fonu” oldu. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayinin stratejik dönüşümü ve nitelikli işgücü yetiştirilmesinin önemini vurguladı. Ayrıca, Stratejik Dönüşüm Merkezi’nin çalışmaları kapsamında sanayiye yön veren dönüşüm dalgalarının ve fırsat alanlarının incelendiğini belirtti. Küresel değişim denilince akıllara öncelikle “ikiz dönüşüm” olarak adlandırılan yeşil ve dijital dönüşümün geldiğini kaydeden Bahçıvan, “Ancak, biliyoruz ki dönüşümün sanayiyi ilgilendiren boyutu sadece bu iki alanla sınırlı değil. Yetenek, mekan ve iş modeli değişiklikleri de işin içine giriyor. Bu noktada, firmaların ve işgücünün yüksek katma değerli, ileri teknolojiyi kullanma ve geliştirme yeteneği kazanması daha da önem kazanıyor” dedi.

Türkiye’de Büyüyen Çırak Açığı

Türkiye’de çırak açığı büyüyor ve ustalar çalışacak çırak bulmakta zorlandıklarını dile getiriyor. 2023 yılı itibarıyla ülkede 1 milyon 400 bin çırak ve kalfa bulunsa da birçok meslek dalında çırak ihtiyacı sürüyor. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, çıraklık sisteminin nitelikli işgücü oluşturulmasında önemli bir rol oynadığını, ancak toplumda çıraklığın küçümsendiğini ve gençlerin çabuk para kazanma beklentisi nedeniyle çıraklık eğitiminin tercih edilmediğini belirtti. Palandöken, meslek liseleri ve çıraklık eğitim merkezlerinde daha fazla destek sağlanması gerektiğini vurgularken, gençlerin mesleklerle erken yaşta tanışması, çıraklık sisteminin teşvik edilmesi ve işverenlere sağlanan desteklerin artırılması gerektiğini savundu.

ULUSLARARASI İŞGÜCÜ

Kıbrıs’ta Yeni “Uzaktan İşveren” Programı: Şube Kurulmadan Çalışan İstihdam Edilebilecek

Kıbrıs, AB’deki bir şirketin Kıbrıs’ta herhangi bir şube veya yan kuruluş kurmasına gerek kalmadan Kıbrıs’tan çalışan işe alabileceği bir uzaktan işveren programı başlattı.

Yurtdışındaki işverenler yalnızca bu görevi Kıbrıs Denetim Hizmetleri gibi bir Düzenlenmiş Denetim ve Güvence firmasına devredecekler. Firma, tüm belgeleri toplayarak hem işvereni hem de adaya çalışmak için gelen adayı Kıbrıs Sosyal Güvenlik Kurumu’na ve yerel vergi dairesine kaydettirecek.

Uzaktan işveren ve çalışan maaş bordrosu için kaydedildikten sonra, işverenin yerel vergi ve düzenlemelere uyması gerekecek.

Uzaktan işverenin başlıca sorumluluklarından bazıları şunlardır:

  • İş sözleşmesine uygun olarak Kıbrıs’taki çalışanlarına aylık ödeme yapmak.
  • Aylık maaş bordrosu vergilerini ödemek: Sosyal Güvenlik, Ulusal Sağlık Sigortası ve Gelir Vergisi.
  • Çalışanlarına aylık maaş bordroları sağlamak.

Babalar İçin Ayrımcılık İddiası: ABD Firması Ebeveyn İzni Davasında Yargılanacak

ABD’li hukuk firması Jones Day, ebeveyn izni politikasının babalara karşı ayrımcı olduğu iddialarıyla ilgili açılan davada yargılanacak. Yargıç Randolph Moss, davayı reddetme talebini geri çevirdi ve eski çalışan Mark Savignac’ın işten çıkarılmasının misilleme olduğu iddiasını da devam ettirdi. Savignac ve eşi Julia Sheketoff, Jones Day’in doğum yapan annelere 8 hafta ek ücretli izin sunarken, babalara bu izni vermediğini öne sürerek firmayı medeni haklar yasasını ihlal etmekle suçluyor. Firma ise iddiaları reddediyor ve politikalarının yasal olduğunu savunuyor.

Savignac v. Jones Day, ABD Columbia Bölgesi Bölge Mahkemesi, No. 19-cv-02443.

İspanya’da İşverenler ve Hükümet, Çalışma Süresi Azaltma Planında Anlaşmazlık Yaşıyor

İspanya’da sendikalar, hükümet ile iş dünyası arasında çalışma saatlerinin azaltılması konusunda bir anlaşma sağlanması için ülke genelinde protestolar düzenleyecek. Başbakan Pedro Sanchez’in hükümeti, çalışma haftasını 40 saatten 2,5 saat azaltmayı planlıyor ve bunun verimliliği artıracağını savunuyor. Küçük işletmelere bu değişikliği desteklemeleri için teşvikler sunulacak. İşverenler, maliyetlerin artacağı endişesiyle plana karşı çıkıyor. Çalışma Bakanı Yolanda Diaz, bu değişikliğin verimliliği artıracağını belirtti. Ancak Fransa’da 2000 yılında yürürlüğe giren haftalık 35 saatlik çalışma uygulamasının işgücü maliyetlerini yükselttiği ve rekabeti azalttığı görülmüştü.

ARAŞTIRMA

İşyerinde Çatışma Yönetimi ve Liderlerin Rolü

Yeni bir rapora göre, dünya genelindeki yönetici adaylarının neredeyse yarısı, iş yerlerinin daha “kutuplaşmış” hale gelmesiyle birlikte kritik öneme sahip olan etkili çatışma yönetimi becerilerini gösterme konusunda başarısız oldu.

Global liderlik firması Development Dimensions International (DDI), dünya genelinde 70.000’den fazla yönetici adayını değerlendirdi ve bu adayların %49’unun iş yerinde çatışma yönetiminde zorlandığını tespit etti.

Yalnızca %12’si bu alanda yüksek yeterlilik göstermekte ve liderlerin %30’u çatışma yönetimi konusunda kendinden emin hissetmektedir. Bu eksiklik, işyerinde verimlilik kaybına, düşük morale ve çalışan devir oranlarının artmasına yol açabilmektedir.

İşyerinde çatışmalar genellikle altta yatan şu nedenlerden kaynaklanır:

  • İletişim Arızaları: Eksik veya belirsiz iletişimden kaynaklanan yanlış anlaşılmalar.
  • Değer Farklılıkları: Farklı kişisel veya profesyonel değerler çatışması.
  • Kaynak Yarışması: Sınırlı kaynaklar için rekabet.
  • Rol Belirsizliği: Sorumluluklar konusunda kafa karışıklığı.
  • Kişilik Çatışmaları: Farklı kişiliklerin sürtüşmelere yol açması.
  • Organizasyonel Değişim: Yapısal ve liderlik değişiklikleri.
  • İş Yükü Dengesizlikleri: Adaletsizlik duygusu yaratan iş dağılımı.

İşyerinde Çatışmanın Etkileri

Çözülmemiş işyeri çatışmaları, yalnızca bireyleri değil, tüm ekibi ve kuruluşu olumsuz etkiler. Olası sonuçlar şunlardır:

  • Azalan Verimlilik
  • Düşük Moral
  • Artan Stres
  • Hasarlı İlişkiler
  • Daha Yüksek Çalışan Devir Oranı
  • Azaltılmış Yaratıcılık
  • Sağlık Sorunları

Çatışmayı Yönetmede Liderin Rolü

Liderlerin çatışma çözümünde ana rolü rehberlik etmektir. Ancak birçok lider bu becerilerden yoksundur:

  • %65’i yeterli destek ve kaynak sağlamada zorlanıyor.
  • %61’i çatışmanın temel konularını anlamakta güçlük çekiyor.
  • %60’ı çözüm geliştirme sürecine ekip üyelerini dahil etmekte zorlanıyor.

Etkili Çatışma Yönetimi için Koçluk ve Arabuluculuk

Koçluk ve arabuluculuk, liderlerin çatışma çözümünde etkili araçlardır. Liderler, çatışmaların erken aşamalarında empati ve katılım ile sorunu çözmeli ve ekip üyelerini çözüme dahil etmelidir. Başarılı arabuluculuk teknikleri arasında tarafsız kalmak, gerçeklere odaklanmak ve çözümün sahiplenilmesini kolaylaştırmak yer alır.

Liderlerin çatışma yönetiminde sıklıkla karşılaştıkları yaygın hatalar şunlardır:

  • Yetersiz bilgiyle hareket etmek.
  • Varsayımlarda bulunmak.
  • Çalışanlara güvenmemek.
  • Hazırlıksız olmak.

Çatışma yönetiminde liderlerin gelişimi, kuruluşların verimliliğini artırmak ve çalışanların bağlılığını güçlendirmek için kritik öneme sahiptir. Çatışmayı yönetme becerileri geliştirilmiş liderler, organizasyonları daha güçlü ve uyumlu hale getirebilirler.

YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI

Yargı Kararları

“Defolsun Gitsin” Sözü Kıdem Tazminatına Hak Kazandırır mı?

Yapılan incelemede; davacı ile…..müdürü arasında hammadde alımı ile ilgili gerginlik yaşandığı, bu olay sonrasında …..müdürünün yanına giden müşterek tanık …..’nun ……’in; “benim söylediğimi yapmayan defolsun gitsin” dediğini davacıya söylemesi üzerine davacının bir daha işyerine gelmediği, davacının 09.09.2019 tarihinde keşide ettiği ihtarnamede iş akdini haklı nedenle feshettiğini belirtiği anlaşılmakla; iş akdinin davacı tarafından haklı olarak feshettiği kanaatine varılmış olduğundan davacının kıdem tazminatı talebinin kabulüne buna karşılık ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

Sakarya BAM 11. HD E: 2022/1092 K: 2024/1388T:05.06.2024

Fransa’da Uzaktan Çalışma İhlali: “Ağır Kusur” Nedeniyle İş Sözleşmesi Feshi Hukuka Uygun Bulundu

Fransa’da, Paris İş Mahkemesi 1 Ağustos 2024 tarihli kararında; işveren Fransız Hukuku’na tabi İş Sözleşmesi ile Fransa’da işe aldığı ve sonradan belirli şartlarla, özellikle Fransa çalışma saatlerine +/- 2 saat uymak şartıyla, geçici olarak COVID öncesi gidip de dönemediği Kanada’dan uzaktan çalışmasına izin verdiği çalışanını; uzaktan çalışma döneminin sona ermesiyle birlikte fiziki olarak işyerine çağırmıştır.  Çalışanın işyerine gelmemesi ve bu nedenle işveren için oluşturduğu riskler sebebiyle “ağır kusur”la işten çıkarmıştır.

Çalışanın iş sözleşmesinin “ağır kusura dayalı feshin” hukuka uygun bulmasına dayanak olarak;
Yurtdışında çalışmada çalışma yapılan ülkeden idari çalışma izni olmadığı takdirde;
– Personelin çalışması kapsamında GDPR’a ilişkin sorumluluk işverende olduğu için,
yurtdışına veri aktarımına ilişkin teknik ve idari önlemler alınmadığı sürece;
– Ayrıca
bulunduğu ülkede iş kazası ve benzeri hususları kapsamayan bir sosyal güvenlik sigortası olmadığı için işvereni ayrıca başka risklere de maruz bırakmakta” olması gösterilmiştir.
Sonuç olarak; yurtdışında izinsiz olarak uzaktan çalışmaya devam eden personelin “ağır kusur” sebebiyle işten çıkarılması hukuka uygundur.

Cons. Prud’h. Paris, 1/8/2024, no:21/06451.

GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ

Günün Sorusu

Günün Sorusu

SORU: 2024 dönemi içerisinde çalışanlarımıza aile yardımı ödemesi yapmayı planlıyoruz. Buna istinaden çalışanlarımızdan medeni durumlarına, evli olmaları durumlarında eşlerinin çalışıp çalışmadığına, ayrıca eşlerinin SGK’ dan herhangi bir aylık veya ödenek almadıklarına dair bir evrak/onay almamız gerekiyor. Bunlar haricinde dikkat etmemiz gereken bir nokta var mıdır?  

CEVAP: SGK istisnası uygulamak için, eşin aylık/gelir almaması ve çalışmaması gerekiyor.

Vergi istisnası olmayacak, bordroda kurgularken, aile yardımı 1 ve 2 şeklinde, SGK primi olup olmamasına göre ayırmak makul olacaktır. Eğer her iki türlü de ödenecekse. Ayrıca bu takibi, düzenli yapmamız gerekecek.

KISA BİLGİ

Bunu Biliyor Muydunuz?

Yıllık Ücretli İzin Hakkının Hesabında Çalışılmış Gibi Sayılan Süreler

  1. Kaza ve Hastalık Durumları:
    • İşçinin iş kazası geçirmesi veya hastalığa yakalanması nedeniyle işine gidemediği günler, yıllık izne hak kazanmada çalışılmış gibi sayılır.
    • Ancak bu süre, İş Kanunu’nun 25. maddesinin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde belirtilen süreyi aşmamalıdır.
  2. Doğum:
    • Kadın işçilerin doğumdan önce ve sonra toplam 16 hafta (çoğul gebelikte 18 hafta) çalışmadıkları günler, yıllık izne hak kazanmada çalışılmış gibi sayılır.
    • Bu sürenin ardından isteğe bağlı olarak alınan 6 aya kadar ücretsiz izin, yıllık ücretli izin hesabında dikkate alınmaz.
  3. Bildirim Süreleri:
    • İş sözleşmesinin feshi durumunda işçinin hizmet süresine göre değişen 2-8 haftalık bildirim süreleri, yıllık izne hak kazanma bakımından çalışılmış gibi sayılır.
    • Bildirim süreleri işçi lehine arttırılabilir, ancak işçi aleyhine azaltılamaz.
  4. Belirtilen Sürelerin Üzerinde İzinler:
    • İşçinin hizmet süresine bağlı olarak yıllık izne hak kazanmak için çalışılmış sayılacak süre, ihbar süresi + 6 hafta olarak hesaplanır.
    • Örneğin, 2 yıl hizmeti olan bir işçi için 12 haftalık istirahat süresi yıllık izne hak kazanma bakımından çalışılmış sayılır, ancak bu sürenin üzerindeki günler sayılmaz.

Diğer Durumlar:

  • Grev Süresi: Grevde geçen süreler yıllık izne hak kazanma bakımından çalışılmış gibi sayılmaz.

This email was sent to *|EMAIL|*why did I get this?    unsubscribe from this list    update subscription preferences

*|LIST:ADDRESSLINE|*

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir