16.12.2024- Hindistan: İşyerinde Stres ve İşten Çıkarmalar

Günlük Gelişmeler

ÇALIŞMA HAYATI

Yeni Girişim Sayısı İki Yılın En Düşük Seviyesinde*

TÜİK’in 13.12.2024 tarihli verilerine göre 2023 yılında yeni girişim sayısı bir önceki yıla göre 44 bin azalarak 576 bin oldu.

Yeni girişimlerin istihdamdaki payı 2022 yılı da %5,5’ten 2023 yılında %5’e düştü.

Son beş yılda kurulan 10 girişimden 4’ü hayatta kaldı.

Emekliler TÜFE Artı 10 Bin TL Seyyanen Zam Talep Ediyor*

Tüm Emekliler Derneği Genel Başkanı ve Türkiye Emekliler Platformu Dönem Sözcüsü Satılmış Çalışkan, 2025 yılı için TÜFE artı 10 bin TL seyyanen zam talebini açıkladı. Çalışkan, TÜFE’nin emekli maaşlarını erittiğini ve emeklilerin alım gücünün çok düşük seviyelere indiğini belirtti.

Emekliler, taban maaşların asgari ücret seviyesine yükseltilmesini, intibak yasası çıkarılmasını ve zamların TÜFE yerine gösterge ve katsayı sistemine göre belirlenmesini talep ediyor. Ayrıca, emeklilere sendikalaşma hakkı verilerek zam pazarlığında aktif rol almalarının sağlanması isteniyor.

Çalışkan, emeklilerin ekonomik sıkıntılar nedeniyle pazara dahi çıkamadığını vurgulayarak, mevcut maaş zamlarının emeklilerin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu ifade etti.

İTO Başkanı Avdagiç’ten Asgari Ücret Artışı ve Vergi Düzenlemesi Önerisi*

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Aralık ayı meclis toplantısında asgari ücret artışının sadece bir taban ücret belirleme meselesi olmadığını vurguladı. Türkiye’de yaklaşık 7 milyon kişinin asgari ücretle çalıştığını hatırlatarak, asgari ücretin işsizlik maaşı, SGK primleri, kıdem tazminatı ve staj ücretleri gibi birçok kalemi etkilediğini belirtti.

Avdagiç, ücret artışının “hedeflenen enflasyon” doğrultusunda yapılmasının, fiyatlama davranışları ve talep dengesi gibi birçok alanda olumlu sonuçlar doğuracağını ifade etti. Ayrıca, gelir vergisi dilimlerinin düzenlenmesinin gündemde tutulmasının, alım gücünü artırarak kayıt dışılığı azaltacağını ve işveren üzerindeki maliyet baskısını hafifleteceğini söyledi.

TÜSİAD’dan Verimlilik ve Asgari Ücret Açıklamaları*

TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras, asgari ücret konusundaki tıkanmaların temel nedeninin düşük verimlilik olduğunu belirtti. “Çalışanların hakkaniyetli bir gelir elde etmesinin önündeki en büyük engel, şirketlerin verimliliği arttıramaması” diyen Aras, verimlilik artışının kişi başı gelirin yükselmesi ve asgari ücret tartışmalarının sona ermesi için kritik olduğunu vurguladı.

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, kayıt dışılıkla mücadelede “genel söylemler değil, iyi tasarlanmış bir eylem planı gerektiğini” söyledi. Vergilemede ve kaynak tahsisinde adaletin artırılması gerektiğini belirten Turan, kamu harcamalarında tasarruf ve kamu kaynaklarının eğitime, teknolojiye yönlendirilmesi önerisinde bulundu.
Ömer Aras, asgari ücret artışlarının sadece enflasyonla mücadeleye odaklanmasının yetersiz olduğunu, verimlilik artışını hedefleyen politikaların acilen gündeme alınması gerektiğini söyledi.
“Başarı, verimliliği yüksek şirketler yaratarak asgari ücretle çalışan kişi sayısını azaltmaktan geçer” dedi.

Öne Çıkan Çalışma Hayatı Mesajları

  • Verimlilik artışı olmadan asgari ücret tartışmalarının çözülemeyeceği vurgulandı.
  • Kayıt dışı istihdamla mücadelede somut ve etkili eylemler çağrısı yapıldı.
  • Eğitim ve teknolojinin desteklenmesi için kamu kaynaklarının etkin kullanımı gerektiği belirtildi.
  • Şirketlerin verimlilik odaklı dönüşümüyle çalışan gelirlerinin artırılması gerektiği ifade edildi.

ULUSLARARASI İŞGÜCÜ

Avrupa’da Sanayi Üretimi Ekim Ayında Yavaş Seyretti

Euro Bölgesi’nde sanayi üretimi, Ekim ayında aylık bazda sabit kalırken, yıllık bazda %1,2 azaldı. Beklentiler, yıllık %1,9 düşüş yönündeydi. AB Genelinde ise sanayi üretimi, Ekimde aylık bazda % 0,3 artarken, yıllık bazda %0,8 azaldı.

Ülke Bazlı Gelişmeler:

  • En Fazla Artış (Aylık): İrlanda (%5,7), Danimarka (%5,4), Polonya (%3,5).
  • En Fazla Düşüş (Aylık): Litvanya (%-7,5), Belçika (%-6,2), Hırvatistan (%-3,9).

Yıllık Bazda Gelişmeler:

  • En Fazla Artış: İrlanda (%15,2), Danimarka (%8,6), Malta (%6,2).
  • En Fazla Düşüş: Belçika (%-7,9), Almanya (%-4,9), İtalya (%-3,6).

Avrupa genelinde sanayi üretimindeki yavaşlama, bölgesel farklılıklar gösterirken, İrlanda gibi ülkelerde güçlü büyüme dikkat çekiyor. Öte yandan, Belçika ve Almanya gibi ülkelerdeki düşüşler sanayi sektöründeki zorlukları işaret ediyor.

Bundesbank: Alman Ekonomisinde Daralma ve Zayıf Toparlanma Bekleniyor

Bundesbank, Alman ekonomisinin 2023 yılında %0,2 oranında daralacağını ve toparlanmanın yavaş olacağını öngörüyor. 2025 yılı büyüme tahmini ise %1,1’den %0,2’ye indirildi. Bundesbank Başkanı Joachim Nagel, Alman ekonomisinin yapısal sorunlar, ekonomik rüzgarlar, jeopolitik çatışmalar ve artan korumacılık gibi etkenlerle mücadele ettiğini vurguladı.

Kış aylarında durgunluk beklentisinin yanı sıra özel tüketim ve iş yatırımlarındaki toparlanmanın tahminlerden daha zayıf kalacağı belirtiliyor. Ayrıca, işgücü piyasasının zayıf ekonomik faaliyetlere tepki vereceği öngörülüyor.

Nagel, ABD’nin korumacılık politikalarının Almanya’nın GSYH’sinde 2027’ye kadar %1,3-1,4’lük kayba yol açabileceğini belirtti. Bundesbank, bu süreçte ekonomik büyüme risklerinin aşağı yönlü, enflasyon risklerinin ise yukarı yönlü olduğunu ifade etti. Federal seçimlerin de mali görünüm üzerinde etkili olabileceği belirtildi.

Hindistan’da İşyerinde Stres Tartışması: Çalışanlarla Yollar Ayrıldı mı?

Hindistan merkezli güzellik ve sağlık platformu YesMadam, çalışanlarına işyerinde stresli olup olmadıklarını sorduğu ve stresli olduğunu belirten çalışanları işten çıkardığı iddiasıyla gündeme geldi. Sızdırılmış bire-posta ve sosyal medya paylaşımlarıyla yayılan bu iddialar büyük tepki topladı. Şirket, bu durumun bir yanlış anlaşılma olduğunu belirterek, stresli çalışanların işten çıkarılmadığını, aksine dinlenmeleri ve toparlanmaları için bir fırsat tanındığını açıkladı. YesMadam, işyerinde stresin ciddi bir sorun olduğuna dikkat çekmek için sosyal medya kampanyası yaptıklarını ifade etti. Hindistan’da iş kaynaklı stresin, küresel ortalamanın üç katına ulaşması ve bu durumun çalışan refahını olumsuz etkilemesi, konuyu daha da tartışmalı hale getirdi. Dünya Sağlık Örgütü verileri de iş kaynaklı stresin küresel ekonomiye ciddi zararlar verdiğini ortaya koyuyor.

ARAŞTIRMA

Kariyer, Yan Haklar ve Esnek Çalışma: Çalışanlar Ne Bekliyor?

Teedo Online Eğitim Platformu’nun gerçekleştirdiği araştırma, çalışanların kariyer motivasyonlarını, esnek çalışma modellerine olan bakış açılarını ve yan hak beklentilerini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Araştırma, İstanbul, İzmir ve Ankara’da 25-50 yaş arası 600 beyaz yakalı çalışanın katılımıyla çevrimiçi olarak gerçekleştirilmiştir.

  • Katılımcıların büyük bir kısmı, kariyer basamaklarını tırmanmaktansa esnek çalışma modeline öncelik vermektedir.
  • Esnek çalışma, iş-yaşam dengesini korumaya yardımcı olduğu için iş dünyasında kalıcı bir trend haline gelmiştir.
  • Katılımcıların %79’u “Daha iyi maaş”ı birincil motivasyon olarak belirtirken, %55’i “Esnek çalışma saatleri”ni ve ardından “Kıdem artışı”nı iş değiştirme sebepleri arasında saymıştır.
  • Kadın çalışanlar uzaktan ve hibrit çalışma modelini erkeklere kıyasla daha fazla benimsemektedir. Erkekler ise kıdem artışını daha çok önemsemektedir.
  • Katılımcıların %61’i, eğitim ve gelişim olanaklarının yeni bir işe geçişte önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu ifade etmiştir.
  • Yan haklar arasında esnek cuma uygulamaları, özel izinler, wellbeing desteği, güçlü bir kurum kültürü ve yurt dışında çalışma imkânı öne çıkmaktadır.
  • Yurt dışında çalışmak isteyen katılımcıların %40’ı “daha iyi yaşam koşulları”nı, %28’i ise “çocuklarını yurt dışında yetiştirme” isteğini motivasyon olarak belirtmiştir.
  • Daha fazla para kazanmak için yurt dışında çalışma isteği yalnızca %15 oranında ifade edilmiştir.
  • 25-34 yaş grubundaki genç çalışanlar iş değiştirme konusunda daha yüksek bir eğilime sahiptir.
  • 45-50 yaş grubundaki çalışanların iş değiştirme isteği, diğer yaş gruplarına kıyasla daha düşük düzeydedir.

Araştırmanın Sonuçları ve Değerlendirmesi

  • Esnek çalışma modelinin iş dünyasında yeni bir iş yapma biçimi haline geldiğini ve çalışanların bu imkânı bulamadıkları durumlarda başka iş arayışlarına yöneldiklerini vurgulamıştır.
  • 2025’in ilk çeyreği itibarıyla uzaktan, kısmi ve geçici çalışma modellerini güvence altına alacak yasal düzenlemeler yapılması planlanmaktadır.

Araştırmanın İş Dünyası İçin Çıkarımları

  1. Şirketler, çalışanların iş-yaşam dengelerini koruyabilecekleri esnek çalışma düzenlerini sunmaya devam etmelidir.
  2. Çalışan bağlılığını artırmak için şirketlerin eğitim ve gelişim olanaklarına yatırım yapması kritik önem taşımaktadır.
  3. Daha iyi yaşam koşulları sunan yurt dışı iş fırsatları, özellikle genç profesyoneller için cazip bir seçenek olmaya devam etmektedir.

YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI KARARLARI

Yargı Kararları

Eşit Davranma Borcunda Emsal İşçilerin Belirlenmesi ve İkramiye Uyuşmazlığı

Dairemizce ilk derece mahkemesine müzekkere yazılmak suretiyle emsal olduğu bildirilen 2 işçiye ait iş sözleşmeleri getirtilmiş ve her iki işçinin 2007 yılında yapılan iş sözleşmesinde ikramiyenin ücret içinde ödeneceği kuralının yer aldığı görülmüştür. Ancak emsal olduğu bildirilen işçilerin davacı işçi ile aynı işi yaptıkları yönünde tereddüt ortaya çıkmıştır. Davacı işçi ile emsal olarak gösterilen işçilerin ücretleri birbirinden çok farklı olup bu nedenle fiilen yapılan işin belirlenmesi ve buna göre 4857 sayılı İş Kanununun 5. maddesine göre işverenin eşit davranma borcuna aykırı şekilde ikramiye uygulaması yapıp yapmadığının belirlenmesi gerekir. (…) Mahkemece yapılması gereken iş, emsal olduğu bildirilen işçilerle davacının aynı işte çalışıp çalışmadığının belirlenmesi ve işyeri uygulaması da tespit olunarak ikramiye yönünden ayrımı haklı kılan bir nedenin olup, olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre ikramiye alacağı ile ilgili karar vermekten ibarettir. Eksik inceleme ve araştırma ile davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.”

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E. 2016/8809, K.2020/2180, T. 13.2.2020

Almanya İş Mahkemesi: Geçmiş Deneyim ve Müzakere Yeteneği Ücret Eşitliğini Etkilemez

Bu davada, Almanya’da bir işverenin aynı işi yapan çalışanlar arasında cinsiyete dayalı ücret ayrımcılığı yaptığı iddia edilmiştir. Mahkeme, davacı kadının aynı pozisyondaki erkek meslektaşlarından daha düşük maaş aldığını tespit ederek işverenin cinsiyete dayalı ayrımcılık yasağını ihlal ettiğine karar verdi. Karar, Avrupa Birliği Adalet Divanı içtihatları doğrultusunda, eşit işe eşit ücret ilkesinin ihlal edildiği durumlarda işverenin bu ayrımcılığı çürütmek için açık ve nesnel gerekçeler sunması gerektiğini vurguladı. İşverenin sunduğu gerekçeler (örneğin, erkek çalışanın daha iyi müzakere yetenekleri veya geçmiş deneyimleri) bu ayrımcılığı açıklamak için yetersiz bulundu. Mahkeme, işvereni davacıya geriye dönük ücret farkı, faiz ve 2.000 Euro tazminat ödemeye mahkûm etti.

Ayrıca, iş sözleşmesindeki hak kaybı ve toplu sözleşmedeki üst sınır düzenlemeleri davacının alacaklarını sınırlamak için kullanılamadı. Bu karar, işverenlerin ayrımcılık iddialarına karşı güçlü ve objektif gerekçeler sunma zorunluluğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.

Almanya Federal İş Mahkemesi 16 Şubat 2023 Tarihli Kararı, 8 AZR 450/21

GÜNÜN SORUSU VE BİLGİLERİ

Günün Sorusu

Günün Sorusu

SORU: Yönetim kurulu üyelerine BAĞKUR ödemesi yapılması zorunluluğu var mıdır?

CEVAP: Böyle bir zorunluluğumuz bulunmuyor. Nitekim, yönetim kurulu üyeleri, sadece bu görevi sebebiyle BAĞKUR’lu olmuyor, anonim şirketlerde ayrıca ortaklık bağı da arıyoruz.

Örneğin, zaten sizde ortaklığı olmayan YK üyesi, BAĞKUR’lu olmuyor. Eğer olmuşsa, başka bir şirketteki YK üyeliği ve ortaklığından kaynaklanıyor olabilir. Ya da başka bir yerde SSK kapsamında bildiriliyorsa, sizdeki YK üyeliği ve ortaklığı sebebiyle de BAĞKUR’a girmiyor.

Özetle, kişilerin YK üyeliği tek başına BAĞKUR’luluğu getirmediği gibi, getirse dahi şirketçe ödenme zorunluluğu bulunmuyor.

KISA BİLGİ

Bunu Biliyor Muydunuz?

Meslek Hastalığının Tespiti

Meslek hastalığı, 5510 Sayılı Kanun’un 14. maddesine göre sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.

  • Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun tespiti gereklidir.
  • Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi zorunludur.
  • Kurumca gerekli görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbi sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin incelenmesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.
  • İşveren, sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalığını öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içerisinde Kurum’a bildirmekle yükümlüdür.

This email was sent to *|EMAIL|*

why did I get this?    unsubscribe from this list    update subscription preferences

*|LIST:ADDRESSLINE|*

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir